Reflü - Kanser İlişkisi
“REFLÜ
HASTALIĞIM VAR…KANSER OLUR MUYUM???”
“KÖTÜ
BESLENME ALIŞKANLIKLARI YEMEK BORUSU KANSERİNE NEDEN OLUYOR”
“EYVAH! YUTMA ZORLUĞUM BAŞLADI - KANSER MİYİM”
Özefagus (yemek
borusu) kanserlerinin Dünya’da görülme oranları aslında oldukça değişkenlik
göstermektedir. Yıllık görülme oranı Amerika’da 100.000’de 20 iken, Çin ve
Güney Afrika’da 100.000’de 160, Kazakistan’da ise 100.000’de 540 olarak
görülmektedir. Coğrafyalar arası bu kadar
belirgin farklılık olması; genetik
yatkınlık ve çevre faktörlerinin
özellikle de beslenmenin farklı olması
ile açıklanabilmektedir. Tütsülenmiş gıdaların yoğun tüketilmesi, sebzelere
katılan katkı maddeleri özellikle Nitratlı maddeler, tütsülenmiş ve ızgara
edilmiş etin çok tüketilmesi, çok sıcak içeceklerin içilmesi, Çinko ve Molibden
eksikliği, uzun süreli Akalazya, Papilloma virüsleri ve sigara ve alkolün yoğun
tüketimi belli başlı nedenler arasında sayılabilmektedir. Batı toplumlarında
ise yemek borusu ile midenin birleşim yeri olan distal özefagus-kardia kanserlerinin görülme oranlarının giderek
artan oranda bir ivme kazandığını söylemek yanlış olmaz. Bunun da en belirgin
nedeni reflü hastalığının bir sonucu
olarak ortaya çıkan ve reflü hastalarının %10-15’inde gözlenebilen Barret’s özefagus denilen tümör öncüsü
lezyonlardır. Adenokanser sıklıkla bu lezyonlarda köken almaktadır. Şöyleki; 100
Barret’s özefaguslu hastanın içinde yıllık kanser gelişme oranı %1’dir. Yani
bunlardan birinde bir yıl içinde kanser gelişecektir. Bu oran küçük veya
önemsiz gibi görünse de Barret’s metaplazili hastalarda kanser gelişimi
riskinin normal insana göre 40-50 kat
daha yüksek olduğunu söylersek sanırım durumun vehameti daha iyi
anlaşılacaktır. Bu risk günde 1 paket sigarayı 20 yıl boyunca içen bir kişinin akciğer
kanserine yakalanması riskiyle aynıdır. Bu yüzden bu hastalarda endoskopik
takip programı uygulanmakta, yani yıllık endoskopi ve biopsi yapılmaktadır.
Bunun 2 mantığı söz konusudur. Birincisi erken evrede tespit edilirse bu
kanserden kurtulma şansı olabilmektedir. İkincisi de kansere ilerlemeyi
durduran bir tıbbi tedavinin yokluğudur. Reflü
ameliyatlarının ise Barrets’den
kansere dönüşümü azalttığına yönelik çalışmalar vardır.

Yorumlar